İlk Muayene
İmplant uygulanacak alanın hacmi, bölgedeki kemiğin durumu, hastanın beklentisi değerlendirilir. Gerekli görülürse hasta, tomografi çekilmesi için görüntüleme merkezine yönlendirilir.
Diş implantları, diş protezi için öngörülebilir, etkili ve güvenilir bir yöntem sunarken, doğal diş yapısını da en iyi taklit eden tedavi uygulamalarındandır. Diş implantları tamamen dişsiz ve kısmi dişsiz hastalara da doğal dişler ile sahip oldukları fonksiyon ve estetiği sağlar. Diş implantları hastalara normal çiğneme işlevini geri kazandırmasının yanında; hastaların estetiğini, konuşma rahatlığını ve gülüşünü kazanmalarını sağlar. Orofasiyal ağrısı olan hastalarda ağrılı semptomları çözebilir, yüz estetiğini ve görünümünü iyileştirebilir. Dişsiz hastaların yapılan diş implantları sonrasında kendilerine daha yüksek öz saygı ve refah duygusu kazandıkları aşikardır. İmplantların diş tedavisinde kullanılmasının yanı sıra çene yüz bölgesinde defekti olan hastalarda da kulak, burun, göz ve diğer maksillofasiyal defektlerin yerini almak için klinik uygulamaları mevcuttur. Ayrıca konjenital, travmatik ve gelişimsel oral kusurlarda implant uygulamaları ile tedavi edilebilir. Özetle implant uygulamasının geniş bir klinik uygulaması mevcuttur. Bursa’da Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı olarak hizmet veren Uzm. Dt. Taner Köroğlu Bursa’da diş implant uygulamalarını Özel Opera Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nde yapmaktadır.
Osseointegrasyon implant yerleşiminin birincil amacıdır. Osseointegrasyon, canlı kemik ile implant yüzeyi arasında hiçbir yumuşak doku olmaksızın direkt temas ile oluşan yapısal ve fonksiyonel bağlantı olarak tanımlanabilir. Klinik olarak ise osseoeintegrasyon, bir implantın kemikte asemptomatik sert fiksasyonu ile oklüzal kuvvetlere dayanma kabiliyeti olarak tanımlanabilir. İmplant uygulamasının ilk çalışmaları 1952 yılında Brånemark tarafından kemik iliği iyileşmesinin mikroskopik incelenmesi ile atılmıştır. İmplant bilimi, nanoteknoloji ve biyoteknolojideki gelişmeler; kemik-implant bağlantısının daha iyi anlaşılması ve yıllar boyu yapılan implant vakalarından gelen geri bildirimler ile önemli bir yol almıştır. Geliştirilmiş görüntüleme teknikleri diş implant uygulaması için tanıya yardımcı olurken; implant geometrilerinin, yüzeylerinin çeşitliliği ve çeşitli cerrahi tekniklerin gelişmesi ile birlikte birçok hastaya diş implantı uygulanması mümkündür.
Dental implant ile temas eden kemiğin hacmi ve kalitesi implantın operasyon sonunda primer stabilitesini belirler ve bu primer stabilite osteointegrasyon için büyük önem taşır. İmplant yüzeyinde kemiğin oluşması için bu stabilitenin sürdürülmesi gerekir. İmplantın immobilitesi başarılı osseoeintegrasyon için zorunludur. İmplantlar, mevcut kemik stabilitesine ve kalitesine bağlı olarak aşamalı bir cerrahi plan kullanılarak yerleştirilebilir. Tek aşamalı bir implant operasyonu yeterli primer stabilite gerektirir ve hemen yüklenebilir. 2 aşamalı bir implant operasyonunda ise, implant kemik içerisine yerleştirilir ve başlangıçtaki stabilite yeterli olmadığında implantın yüzeyinde kemik oluşması için beklenmesi gerekir. 3 ila 4 ayda cerrahi iyileşme tamamlandıktan sonra diş protez aşamasına geçilir. Dental implantın etrafında bulunan yumuşak doku kalınlığı implantın uzun dönem başarısında ve estetik olarak büyük önem taşır. Yumuşak doku bağ dokusu ve epitel dokusundan oluşur. Bursa’da Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı olarak hizmet veren Uzm. Dt. Taner Köroğlu implant için gerekli sert ve yumuşak doku uygulamalarını Özel Bursa Uzmanlar Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nde yapmaktadır.
Uygun kemiğe yerleştirilmiş diş implantlarının uzun vadeli başarısı restoratif biyomekanik faktörlere bağlıdır. Kemik ile yeterli osseointegrasyonu tamamlamış implantın yük taşıma kapasitesi, işlev sırasında beklenen yükten daha büyük olmalıdır. İmplant üzerine gelen yük taşıma kapasitesini aştığında biyolojik ve mekanik problemler meydana gelebilir. Mekanik problemler implant yapısında veya diş protez üst yapısnda meydana gelen kırıklar olarak kendini gösterir. Biyolojik problemler ise implant-diş bağlantı yüzeyinde kemik kaybı ile kendini gösterir. İmplant çevresindeki kemik kaybı, biyolojik yetersizliğin erken bir göstergesi olabilir. Kemik kaybı tüm implantın etrafında ilerleyerek tam biyolojik başarısızlığa ve implant kaybına neden olabilir. İmplantların sayısı ve büyüklüğü, kemik implant arayüzünün hacmi ve kalitesi gibi birçok faktör, dental implantların taşıma kapasitesini belirler.
İmplant uygulaması yapılacak olan her hastanın kapsamlı bir tıbbi öyküsü alınmalı ve ayrıntılı olarak belgelendirilmelidir. Cerrah, elde edilen verileri incelemeli ve ilgili bulguları implant adayı ile bir görüşme yaparak değerlendirmelidir. Dental implant adayının genel sağlık durumunu tam olarak anlamak, hastanın prosedürü tolere etme ve olumlu bir prognozla iyileşme yeteneğini değerlendirmek için kritik öneme sahiptir.
İmplant uygulaması yapılacak olan hastanın kapsamlı bir ağız muayenesi yapılmalıdır. Hastaların dental geçmişi hakkındaki bilgiler, implant tedavisi için hasta motivasyonu ve adaylığı hakkında fikir verebilir. Diş implant yerleşimi ile ilgili sert ve yumuşak dokuyu değerlendiren bir oral muayene zorunludur. Bir klinisyen, mevcut diş ve protezleri, periodontal sağlığı, ağız hijyenini, vestibüler derinlikleri, çene ilişkilerini, interark boşluklarını ve maksimum insizal açıklığını incelemelidir. Ek olarak, klinisyen oklüzyon yüzeylerinde aşınma yüzeylerini gözlemleyerek diş sıkma ve gıcırdatma da dahil olmak üzere parafonksiyonel alışkanlıkları incelemelidir. Dişsiz sırtların yüksekliği ve genişliği implant uygulaması için değerlendirilmelidir. Yumuşak doku titizlikle incelenmeli; klinik biyotip ve keratinizasyon bölgeleri, fazlalık alanları, yumuşak doku mobilitesi ve muhtemel patoloji varlığı değerlendirilmek zorundadır.
İmplant tedavisi için radyografik inceleme standart periapikal, okluzal ve panoramik filmler gibi 2 boyutlu görüntüleme cihazları ile yapılabildiği gibi; bilgisayarlı tomografi gibi 3 boyutlu tomografi cihazları ile daha kapsamlı tedavi planlaması da yapılabilir. İmplant tedavisinde radyografik görüntüleme 3 aşamada kullanılır:
İmplant uygulamasının yapılabilmesi için yeterli yumuşak doku ve sert doku olmadığı durumlarda bölge değerlendirilerek uygun alan yaratılabilmesi için tedavi planları oluşturulur ve bu tedavi planları hasta ile beraber değerlendirilerek en uygun tedaviye karar verilir.
ÖNEMLİ BİLGİ: Genelde uygulanan tedavi süreci aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Burada belirtilen tedavi süreci bilgilendirme amaçlıdır. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez. Her hekimin uyguladığı tedavi yöntemi hekimden hekime farklılık gösterebilir. Ayrıca her hastaya uygulanan tedavi yöntemleri hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Tedavi süreçleri ve operasyon sonrası karşılaşılabilecek durumlar kişiden kişiye değişebileceği gibi, aynı kişide yapılan önceki operasyonlara kıyasla farklılık gösterebilir. Tedavi sürecinde hekiminizin ek tedavi yöntemleri uygulaması veya tedavi yöntemini değiştirmesi gerekebilir!!!!!
İmplant uygulanacak alanın hacmi, bölgedeki kemiğin durumu, hastanın beklentisi değerlendirilir. Gerekli görülürse hasta, tomografi çekilmesi için görüntüleme merkezine yönlendirilir.
Hastadan alınan panoramik film ve tomografi görüntüleri değerlendirilerek tedavi planı kesinleştirilir. Kemik durumu uygunsa operasyon safhasına geçilir.
Diş çekimi sonrası implant uygulanacak alanda yeterli ve sağlıklı kemik dokusu varsa aynı seans implant uygulaması yapılabilir. Diş çekimi ile aynı seans implant uygulaması sırasında kemik grefti (kemik tozu) kullanılması gerekebilir.
İmplant operasyonu sırasında implantın sıkışma değeri ölçülür. İmplant yeterli değerde sıkıştıysa, hastanın sistemik durumu stabilse ve hastanın genel ağız hijyeni iyi ise aynı gün diş uygulaması yapılabilir.
İmplant uygulanan bölgenin ağız içerisindeki durumu gözlemlenir. Hastadan radyografi alınarak implant çevresindeki kemiğin iyileşmesi değerlendirilir.
İmplant uygulanan bölgeye lokal anestezi uygulanarak implantın üstü açılır. İmplant çevresindeki kemiğin iyileşmesi gözlemlenir. İmplantın stabilitesi ölçülür.
Protez safhası ortalama olarak 1 ila 2 hafta arasında sürmektedir. Protez aşamasında düşük ihtimal olsa da implantın kemik ile bağlantısında bir kopma meydana gelirse tedavi süreci en başa dönebilir.
Hastanın hiçbir şikayeti yoksa ve alınan radyografilerde implant çevresi sağlıklı ise rutin diş kontrollerine devam edilir. Aksi bir durumda implant çevresinin temizlenmesi veya tedavinin yenilenmesi gerekebilir.